Pazartesi, Aralık 19, 2011

beklemesini bilenin herşey ayağına gelirmiş ..peeeeehh !! yok artık daha neler :))




Bekle, bekle, bekle...
Yarını bekle. O telefonu bekle. Gelecek parayı bekle. Hele bir pazartesi olsun, bekle. Yaz olsun, bekle. Seyahatten dönmeyi bekle. Eylül'ü bekle. Kriz geçsin, bekle. Doğru zamanı bekle. Falların çıkmasını bekle. Piyangonun sana vurmasını bekle. Mesaj bekle. Onun kafayı toplamasını bekle. Kararın çıkmasını bekle. Seni anlamalarını bekle (Daha çok beklersin ya). Kafana saksı düşmesini bekle.

GELMESİNİ... GİTMESİNİ...
Gelmesini bekle. Çok sıkıldın, gitmesini bekle. Kurtarıcını bekle. Kendini arıyorsun hep meşgul çalıyor, hattın düşmesini bekle. İlham perilerini bekle. Keşfedilmeyi bekle. Beyaz atlı prensini bekle. Keçileri kaçırıp, tümden sıyırmayı bekle. Bu iş olacak ama sen bi bekle. Ne olduğunu sen de bilmiyorsun ama bir mucize bekle. Bekle babam bekle. Hayat aksın o sırada, atı alan Üsküdar'ı geçsin, onlar gülsün, onlar eğlensin, onlar istediğini yapsın, sen bekle! Kılını kıpırdatma ama hayallerinin gerçekleşmesini bekle. Her şeyin zamanı varmış, sen dur, sen bekle. Peki kuzum, nereye kadar? Hiç sordun mu kendine?

ŞİŞMEDİNİZ Mİ HÂLÂ?
Biz beklerken akan şeye hayat deniyor olmasın sakın! Sabreden derviş sabretmekten gebermiş olmasın sakın! Belki bazen beklememek, eyleme geçmek, rotayı değiştirmek daha iyisidir. İpleri ele almak, kuklalıktan çıkmak bazen en güzelidir. Tabii, bazen beklemek ilaçtır, doğru zaman dedikleri doğrudur ama ya şu bekleme işini bahane ediyorsak. O zaman ne olacak? Yoksa siz beklemekten şişmediniz mi hâlâ. Düşünelim, taşınalım, hep beklemeyelim derim ben. Hem bekleyince sıranın bize geleceği ne malum?


Ayşe Özyılmazel..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder