Pazartesi, Aralık 19, 2011

Başak burcu kadını.Volume 2. O Ne Juliet Ne Ayşe

 Herzaman beynindeki gereksiz dikkat butonu  ve x-ray  cihazı devrededir.
evet eleştirir, ama ne yazık ki söyledikleri doğrudurevet çok sakin sayılmaz, ama dengesizliklerini seveceksiniz.evet ayrıntılara takılır, ama bu en çok sizin işine yararevet bi juliet, bi ayşe değildir, ama çıldırtan hatun tripleri yoktur


kin tutmaz. söz konusu bir insana yardım etmekse siz onunla kanlı bıçaklı olsanızda herşeyi bir kenara bırakıp sizin için yardıma hazır kötü gün dostudur
detaylarda boğulduğu doğrudur, öyle ki arkadaşlarını/sevgililerini bile detaylarda saklı bazı özelliklerine göre seçer. dengesiz, sorumsuz, aptal vs. olmanız hiç bir sorun teşkil etmeyebilir bu kadın için, ancak "telefonun neden kapalı?" diye sorduğunda "şarzım bitti." cevabını veren biriyle ilişkisi uzun soluklu olamayacaktır.
bu kadının en büyük şikayeti "anlamamak" değil, "anlaşılamamaktır." öyle anlar gelir ki kendi de kendini anlamaz. bu da böyle bir tezatlıktır işte.
iyi kamufle eder içinde patlar. terk edileceğinizin sinyalini alamazsınız çünkü iyi saklar kendini. deliler gibi aşık olur periler gibi ortadan kaybolur. çünkü aşkı bitmiştir ve masalı tadında bırakmayı sever.
keyfine düşkündür. yalnızlığı ihtiyaç olarak görür. istediğini almak konusunda on evliyaya kafa tutan bir sabrı vardır. dilediğini harcar dilediğini baş tacı yapar. keyfi kaçınca veya canı sıkılınca ortadan kaybolmayı sever. itinayla kurduğu herşeyi tek bir hamlede yıkıp geçer. eleştirmeyi sever ama kendini. başkalarıyla uğraşmayı zaman kaybı olarak görür. her dakikası kıymetlidir mutlaka değerlendirecek bir şeyler bulur
bir başağın rüzgarda salınması gibi bir o yana bir bu yana salınır, tercihlerinden emin olamaz ama eleştirtmez de.


4-5 yaşındaki küçük kız gibi neden, niçinle insanı boğarlar.Bu hatunların egoları gayet permbe pembe parlar.

 zihinsel modları bildiğin şeytandır... e her seferinde de karşılaştığı durum malum durum olduğu için vasat gerçeğini görür ama ne yazık ki kabullenme çabalarına bile girmez. çünkü o burnu düşücekken çok kez havada yakalar, alır yerine takar. monteleyip sabitlemek için elinden geleni yapar ama baktı ki olmuyor elleşmez. burnu düşünce de yere eğilip almaz bekler yenisi çıksın diyeeee.

en pis huyu da gönül işlerini hep mırıl mırıl yapması çünkü kolay kolay inanmaz. neden inanmaz inanmak istemediği için inanmaz. zaten bu inanma konularında kesinlikle pozitif bilimden yana değildir. karşısındaki de sanar ki kanıtlamak gerek. ama yok inanmaz işte. zaten en başarılı olduğu inat alanı bu inanma konusu. gökten cebrail inip al sana kitap yazdık dese, elinin tersiyle iter.zaten buna yarasa yarasa bir tek su grubu yarar .

....

bunlar birisine kızdılar mı dünyayı dar ederler..ama niçin kızdıklarını asla açıklamazlar, karşıdakinin bunu anlıyacak kadar düşünceli ve zeki olmasını beklerler..karşıdaki hala neye kızdığını anlamazsa, daha çok kızarlar..çok çok kızdıkları zaman ise, o insan birden gözlerinden düşer, ve ona açıklama yapmakla zaman kaybetmektense -buraya dikkat: yüzlerine yapışmış sakin bir gülümsemeyle- sessizce dönüp giderler..kimi zaman sessiz sakin soğukkanlı zannedilmelerinin temel sebebi bu olsa gerek..aslında tam tersine kılı kırk yarma özelliklerinden dolayı içlerinde her zaman kopan fırtınalar batan titanikler vardır
çok önemli birşey düşünürken dünyanın en aptal insanıymış gibi görünür boş boş bakar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder