Çarşamba, Temmuz 03, 2013

REPOMEN / hepimiz ;Schrödinger'in kedisiyiz.SİNG İT BACK :)!

Sağlığınız bozulur; yapay bir organ satın alırsınız ve zamanında parasını ödeyemezseniz organ geri alınır.

"Kulağa saçma geliyor" diyenler filmi beğenmediler.

"Aman allahım nasıl böyle birşey yaparlar " diyip gerçeklik payı görenler filme bayıldılar

"Schrödinger'in kedisi ile baslayan prolog ile göndermelerle benim gibi belirsizliği sorgulayanlar begendi .


Özellikle beyaz yakalılar, sanirim uzun suredir kendi hayatinin belirsizligi konusunda bu kadar kafa patlatmamisti. oyle ya, sahane rakamlarla koklu sirketlerde calisan, orta mali bu insanlar, herseyin bir gecede nasil yerle yeksan olduguna, bununla birlikte tepelerinde bulunanlarin bu durumdan nasil  bonuslarla pacayi kurtardigina sahit oldular. şirket de ne şirketmiş be kardeşim, insan çalışanına bir indirim yapmaz mı ya da promosyon kalp falan  ? bu kadar mı kapitalist oldunuz yahu ?

Remy  ve Jake  yapay organ üreten bir firmanın avcılarıdır. görevleri borcunu ödemeyen müşterilerden organları söküp almaktır. bir gün görev başındayken yaralanan Remy'e yapay bir kalp takılır. o ana kadar yaptıklarından pişmanlık duyan Ramy, neredeyse her tarafı yapay organlarla dolu olan Beth ile birlikte bu firmaya karşı koymaya karar verir.enteresan bir sona sahip, ilginç bir film.

Arabanızın parasını ödeyemezseniz arabanızı alırlar,evinizin parasını ödeyemezseniz evinizi,
karaciğerinizin parasını ödeyemezseniz işte o zaman ben devreye girerim....İşte  böyle başlıyor film.





"Vahşi kapitalizm" denilen şeyin, bedelini ödediğin sürece sana herşeyi sağlayabileceğini, bedelini ödememeyi bırak geciktirirsen bile herşeyi çekinmeden, üstelik hukuku da arkasına alarak senden geri alabileceğini, sonuçta sana ne olacağını umursamadığını söylüyor sanki film. klişelerle dolu aksiyonun filmin sonundaki sürprizle klişelerin tamamının üstünden atlayıp "olacak olan budur boşa hayal kurmaya gerek yok" demesi de bundandır. ne yaparsan yap kaçamazsın kurtulamazsın.

yani evet filmde bir olmamışlık hissi var ama film müzikleri olarak insanı etkiliyor.  ben diyim julie london siz deyin nina simone..fly me to the moon' dan giriş yapmış feeling good' dan çıkmıştır tabii yılların vazgeçilmezi sing it back'te bu şarkılar arasında kendine yer etmiştir.


hani o kadar olay geçerken ''bu milletin polisi, askeri nerede'' diye insanın aklından geçmemesi işten bile değil
sözleşme var filan diyeceksiniz ama öyle sözleşme mi olur, ödeyemezseniz sizi öldürür karaciğerinizi alırız diye?haliyle bilim-kurguyu sevıyor olmalısınız. 

ayrıca insana uykuda hayaller gördürerek öldürmeyen ama süründüren yapay sinir sistemi cihazındaki insanların, makinaya bağlı bitkisel hayattaki hastalardan ne farkı vardır, o alete neden para verilir yahu..

neyse diyecegim şu ki hepimiz ;Schrödinger'in kedisiyiz...












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder